PEHLİVAN PEHLİVAN...
PEHLİVAN PEHLİVAN...
Kırkpınarda ki cazgırlar böyle temna eder ve devam ederler “üste çıktım diye sevinme altta kaldım diye yerinme” derler. Sekiz yıldır AKP hep başa güreşi yor. Oyun yaptı diye kızamazsın. Bu bir güreşter. Kırkpınar’da hergeleci İbrahim Pehlivan vardı. Hergeleci demek teknik olarak oyuncu demektir . Hergeleci İbrahim güreşte öyle oyundan oyuna geçerdi ki karşısındaki pehlivanlar ne olduğunu anlamadan göbekleri yıldız görürdü. (not:yıldız göbeğin yıldız görmesi) Bugünki manada tuş olmak demektir. Bu taktiği günümüzde Tayyip Bey çok iyi uyguluyor. Rakiplerinin önüne bir yem atıyor. Onlar onunla uğraşırken arkadan bir dalıyor ve onunla iki puan kapıyor.
Bir seçim öncesiyde.Hicabi Buladı ile şakalaşı yoruz. Bana dedi ki kağıdı çıkar yaz. “Biz şu kadar rey alırız. Sizlerin tamamı da bizim aldığımızı alırsınız.” Dedi. Yürü dedim. Seçim bitti sonuçta %90’a yakın Hicabi’nin dediği oldu. Bu referandum da da AKP liler %60 alırız deyince ben sandığa gitmenin bir anlamı kalmadığını anladım. Sonuçta dedikleri aynen tuttu. Burada ben sanki AKP’ye yağ çekiyor gibi görünüyormuşum. Ancak gerçek maalesef ki bu.Yani üstte duran pehlivanın duruşu.
Gelelim altta kalan pehlivanın duruşu.1960 yılında ihtilal oldu yeni anayasa yapıldı. Halkın oyuna sunuldu. Halk büyük bir coşkuyla Anayasa’ya evet verdi. Hatta üstüne üstük bayram da ilan edildi. Ne zaman ikinci şubenin tabutluk denen yerinden çıkanlar yassıada mahkemesinden çıkanlar piyasaya girdi birden. Faşist Anayasaya dönüştü öyle değil mi.
1980 yılındaki darbe sonrası 1960 Anayasası tuh kaka oldu. Yeni Anayasa yapıldı. Kenan Paşa Anayasayı %92 ile alkışlarla kabul ettirdi. Bir zaman sonra Amasya, Mamak, Selimiye, Diyarbakır cezaevinden çıkanlar Kenan Paşa’nın kendini kurtarmak için yaptığı Anayasa dediler. Bu sefer Kenan Paşa’nın aAnayasası tuh kaka oldu.
AKP zamanında 2010 yılında darbesiz yapılan yeni Anayasa oylaması %60 ile yine alkışlarla kabul edildi .Acaba bugün Hasdal ve Silivri cezaevlerinden çıkanlar ne diyecek. (Başbakan kendini kurtarmak için yaptı mı?) Son elli yıldır gelişmeler birbirine benziyor yanılıyormuyum. Kenan Paşa oylama sonucunda Fatsa’ya bir teşekkür ziyareti yapmıştı. Sahil Camii karşısında bulunan üst geçidin üzerinde binlerce insan onu çılgnca alkışlamıştı. Dün gazetede ki resmini gördüm. Bugün herkesin suçladığı saldırdığı adam durumunda. Burada yorumu size bırakıyorum. öyle bir zaman gelirki sonucu ayniyle vaki.
BAHTI KARA GÜRCÜLER
1950’li yıllarda Gürcistan’dan Hicret edenler. Gürcüler eskiden tabakhane denilen yerden Fiskobirliğin yanan fabrikasının arasındaki Reşadiye caddesine konuşlandılar. Korgan, Çamaş,Aybastı, Kabataş, Çatalpınar ilçeleri Fatsa’ya bugünkü Hnhapishanenin olduğu Beyazıt caddesinden buraya gelirdi.Burası Fatsa’nın ticaret merkeziydi.1965 yılından sonra yol güzergahlarının değişmesiyle özelliğini kaybetti. Köy haline geldi.Sonra birtakım müfteriler Gürcüler orada dükkanları soydu,adam dövdüler diye oranın insanına iftira attılır burada duralım.
Bu bölgede reşadiye caddesinin genişliği binalar arsası yer yer 30 metreye ulaşır.Belediye hizmet yapacağım diye yolu döşedi,sağlı sollu 15 m kaldırım bırakıp araç yolunu 6 metreye düşürdü. Az da olsa bu yolu kullanan köy minübüsleri daha uğramaz oldular. Yol kenarındaki birçok işyeri bu sebepten hep kapandı.Bu sefer sülükgölü köy olmaktan çıktı mezra oldu.Bu yol iyi oldu diyen ilçe trafik komisyonunun dikkatini çekerim. Burayı eski günlerine döndürmek kimsenin aklına gelmezken şimdi şimdi hizmet olsun diye yüzme havuzu inşaatına başlandı. Biz işimizi kaybederken havuzlu mahalle oluyoruz.
Bu yüzme meselesi çok önemli olduğundan havuz inşaatına karar verilmiş.!!! Siz hiç Kiski Mahmut’u kolbastı oynarken gördünüz mü ? Hayır neden. Aynı andahem kollarını hem bacaklarını oynatacak kabiliyeti olmadığındın. Yahu Fatsa’nın batısında kocaman elekçi deresi doğusunda kocaman Bolaman deresi Ilıca desen, kuzeyinde lebi derya Karadeniz var.Adam yüzmeyi öğrenememiş,sen ona havuz yapıyorsun.
Bu mahallenin ekonomik canlılığa ihtiyacı var. Peki siz ne yapıyorsunuz ? ATIN ÖNÜNE ET, İTİN ÖNÜNE OT veriyorsunuz . Bilmem yanılıyormuyum.
CEYHAN ABLAMA CEVABIMDIR
Teknoloji özürlü olduğum için göndermiş olduğun maili aylar sonra gördüm. Kendisi benim palavralarımı olgunlukla karşılayan bir ablamdır. (buradaki abla ifadesi yaşla alakalı değildir,sevgi ifadesidir) Palvara ile ciddi yazyı karıştırıanlar da var ya neyse.
Mustafa Çamaş konusunda avukatlara inanmamıştım,sana inanmıştım diyor.Benim palavramın kalitesizliğini ima ediyor. Ablam haklı ama bende haklıyım. 40 yıldır teröristlik yapan Öcalana 36 yıl ceza verilmedi, 10 yıl Belediye başkanlığı yapan Çamaş’a 36 yıl ceza verildi. Vallahi palavra dengem şaştı.Herhangi bir partim olmadığı için seçimlere pek katılmam. Bu referanduma da katılmadım. Pazar akşamı bir iş yemeğindeydim. Tv oylamanın bittiğini söyledi. Aradan az bir zaman geçti, çorbalar geldi,ben köfte söylemiştim o geldi, peşinden pilav geldi, çay içmeye sıra gelmeden Türkiye genelinde seçim sonuçlrı belli oldu.Anam her sandığın başında ambulanslar mı vardı da yıldırım hızıyla sonuçlar merkeze yetişterildi. Ceyhan Abla Türkiye’de öyle olaylar yaşanıyor ki palavra dengem şaştı diyorum ya..
Çamaş konusuna gelince belediyeye bir kontrolör gelir maksimum 1,5ayda teftişini yapar,raporunu yazar gider. Adam bir geldi 13 ay Belediye’de çöreklendi. Yetmedi bir de arkadaşını getirdi soruyorum senin evin balonuna senin eksiklerini teftiş etmek için 13 ay oturtsam evde börek açacaksın eline oklavayı alırsın adam işkillenir rapora yazar,kocasını dövecekti. Bıçakla et kesecektin adam rapora yazar, Cevat Bey’i kesme ihtimali vardır. Çamaşır ipini alırsın Cevat beyi uyurken boğmayı düşünüyor sonra bu teftiş lahiyasını biriktiriracele savcılığa elden teslim eder.
Savcı beyle karşılaşmışındır muhakkak senin iyi bir insan iki çocuk annesi şirin bir hanım olduğunu bilir kaanati öyledir ama onun sistemi insanların yüzüne bakarak değil önündeki evraklara bakaraktır. Müfettişin raporlarına br bakar ulan bu ne şirret bir karıymış der. Allah yarattı demez. 36 yıl cezayı çakar . Daha acısı nedir biliyormusun senden Cevat abimin bile şüpheleri aceba esasmı öldürecekti der “ Sadık dostum var deme başına bir şey gelmedikce” Ama biz kabakdağlılar her zaman yanınıdayız. Bu konuda ünlü Gürcü düşünürü ŞOTA RUSTAVELİ Kabakdağlılar için ne demiş? Bir kabakdağlı arkadaşını satmaz (mesela ben) iki Kabakdağlı asla arkadaşını satmaz. (mesala ben ve deli Remzi) bir de Beyceli’linin olduğu yerde arkadaşım satışının lafı olmaz (mesela ben deli Remzi Okyay Sarıhan) Şota Rustaveli öyle bir laf söylemezmiydi yoksa benmi uydurdum ondan şüpheliyim ama olsun palavradan kim ölmüş.
Konuyu bağlıyorum olayları pek bilmediğim için ikilemde kalıyorsun haklısın. Mesela sana biri sülaleni sorsa katamazeyim dersin katameze ne demek diye sorsalar izah etmeyi istemezsin neden katamaze normal anlamda TAVUKZADE demektirde ondan gerçeği bilmiyorsun. (Çamaş’ın işini nereden bileceksin) Bak sana bir gürcü kültür uzmanı olarak izah edeyim. 6 yy veya daha önce Gürcistan kralı KARTAMA vardı. Siz onun soyundan geliyorsunuz yani KARTAMAZE yani Kartamanın çocukları yani sen bir kralkızı pozisyonundasın anladınmı. (Abla bunu öğrendinya bundan sonra sokaktaki yürüyüşün bile değişir.) Bu kardeşinin sizin ve sizin sülaleniz hakkında yaptığı tanıtımı unutmazsınız herhalde!!!!