***•***
•Babalar Sezai Bayata ile tavla oynamak için İzmir’den özel olarak gelen Ahmet Eroğlu’nun, üst üste 4 parti yenilince, “ benim acil işim var” diyerek hiç kimseye görünmeden geri dönüş yaptığını,
***•***
•3 aydır Almanya’dan gelen bacanağı ile ilgilenen Beş Kuruş Tahir’in, “Hayırlısı ile misafirlerimi yolcu ettim. Sıra Fatsa’daki dostlarımı ağırlamaya geldi” dediğini,
***•***
•İnsani yönü ve yardım severliliği ile hiç bir şeyden mahallesini eksik etmeyen İsmail İnal’ın son günlerde nedenini sır gibi saklayarak Çamaş istikametine daha fazla ağırlık verip, mahallesini ihmal ettiğini,
***•***
•Geçtiğimiz yıl bir GSM firmasından en fazla konuşan abone olma sıfatıyla teşekkür belgesi alan Muharrem Göç’ün, bu yıl da Facebook’tan her dakikasını arkadaşlarıyla paylaşıp bilgilendirdiği için takdirname ile ödüllendirildiğini,
***•***
•Mustafa Kaynarca’nın kış gelmeden köydeki evine sobasını kurup, sıcak günlerin akşamında bile bol bol sobasını yakarak arkadaşlarını ağırladığını ve sıcaktan bunalan arkadaşlarına, “kışa hazırlık için antreman yapıyorum” dediğini,
***•***
•Oğlunun şakağındaki doğum lekesini sildirmek üzere tedavi için İstanbul’a giden Şükrü Serdar ve eşinin, yapılan tedavininin ardından mutlu bir şekilde Fatsa’ya döndüklerini,
***•***
•Ani bir kararla Gürcistana giden İsmail Güvenkaya’nın, “Turizm bağlantıları yapmak için Batum’da görüşmelerimi sürdürüyorum. Başka bir yatırımımız yok” dediğini,
***•***
•Fatsa’nın kalburüstü kabzımalı Fahrettin Berber’in (Ayabakan) en sevdiği dostu, can arkadaşı ünlü iş adamı Bilal Genç’e tarla çıkış fiyatı üzerinden sebze - meyve sattığını,
***•***
• İlkokul birinci sınıfa başlayan oğlu Arda ile birlikte her gün okula giden Nuray Yangın’ın, “Ben de oğlum Arda ile birlikte yeniden ilkokula başladım. Öğretmenin verdiği ödevleri bile birlikte yapıyoruz” dediğini,
***•***
• Seçim çalışmalarını İstanbul’da sürdüren Göden Murat’ın, “Buradaki hemşehrilerime projelerimi anlattıkça dinleyen düşüp bayılıyor. Hayata geçince ne yapacaklar onu bilemiyorum” dediğini,
***•***
•Evlendikten sonra yüzünden gülücükler eksik olmayan Ahmet Altay’ın, “Bugünkü aklım olsa askerden geldiğim ilk gün evlenirdim” dediğini,